Mehmet Yavuzer

İstanbul FM’in başarılı radyo programcısı Mehmet Yavuzer ile Müzrad olarak keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sizce sorularımıza nasıl cevaplar aldık?

 

İşte O Röportaj!

 



Erhan YİĞİTCAN: Mehmet Bey öncelikle merhabalar… Nasılsınız? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Mehmet YAVUZER: Kısa ama bir o kadar keyifli tatil sonrası enerji toplamış durumdayım. Yazın son zamanlarında elbette ki yoğunluk yine her zaman olduğu gibi devam ediyor. Bir yandan radyo programı, sunumlar, etkinlikler ve organizasyon derken enerjiyi yüksek tutmaya devam ediyorum.

 

Gökçe ÖZCAN: Radyoculuk kariyeriniz ilk olarak hangi radyoda ve nasıl başladı? İlk yaptığınız anonsu ve ilk çaldığınız şarkıyı hatırlıyor musunuz?

Mehmet YAVUZER: Radyoculuk kariyerim çok ilginç bir şekilde başladı diyebilirim. Tokat’ta şahsımıza ait yerel bir radyo olan Hasret FM’de çalışan büyüklerimi gördükçe öncelikle bir heves olarak başladığım meslek gittikçe büyüyen bir aşk’a dönüştü. Çok uzun yıllar oldu o yüzden şu şarkıydı diyemem ancak ilk anonsum bir dershanenin üniversite kazanan öğrencilerini okuyarak yapmıştım 🙂

 

muzrad_mehmet-yavuzer2

 

Erhan YİĞİTCAN: İstanbul FM ile tanışmanız nasıl oldu? Ne kadar süredir orada program yapıyorsunuz?

Mehmet YAVUZER: İstanbul FM’le ortak bir yola başlangıç yapmamız aslına bakarsanız biraz tesadüf biraz şans birazda benim deli cesaretim sayesinde oldu diyebiliriz. Düşünsenize hiçbir bağlantınız yok ve yapayalnız koca bir şehirdesiniz. 🙂 İstanbul’a geldikten birkaç gün sonra bir arkadaşımın vesilesiyle İstanbul FM’de radyo programcısı arandığını öğrendim ve hemen randevu alıp görüşmelere başladık akabinde aynı yolda yürümeye başladık. O günden itibaren tam 6 yıl geçmiş durumda. İyi ki de böylesine güçlü bir kurumla yollarımız kesişmiş diyorum.

 

Gökçe ÖZCAN: Radyoların gidişatı hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce 10 yıl sonra sektörde ne gibi gelişmeler olabilir?

Mehmet YAVUZER: Bir dönem “radyoların” ve “radyocuların” çok yakın bir zamanda işlerinden olacağı, medya patronlarının kapılarına kilit vuracağı konuşulmaya başlamıştı. Ancak bu yerel radyolar için geçerli bir durum. Medyada özellikle radyo reklam pastası çok küçülmüş gibi görünse de şuanda ortada duran büyük bir pasta var ve bunu ancak güçlü kuruluşlar paylaşabilecek. Bir 10 yıl sonrasını tahmin etmek biraz zor ancak çok şeyin değişeceği aşikâr. Sonuçta durmadan değişen bir teknoloji ve bunu hayata uygulamaya devam eden bizler varız. Hal böyle olunca radyolarda bundan payını alacaktır.

 

muzrad_mehmet-yavuzer3

 

Erhan YİĞİTCAN: Bu işe yeni başlayan genç radyo programcıları bu işi maddi anlamda azımsayarak vazgeçiyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Mehmet YAVUZER: Azımsamaları normal değil mi? Türkiye’de birçok radyo kuruluşu var gibi görünse de bu işi ehil personelle yapan artık çok az kuruluş kaldı. Gerçekten bu mesleği ne kadar isteyip istemediklerini iyi düşünmeliler. Göründüğü kadar kısa bir yol değil. Fakat söyleyebileceğim bir şey var ki hangi işe ilk başladığınızda size yüksek bir kazanç var deniliyor? Bunu düşünmeliler ve gerçekten bu mesleği seçmek istiyorlarsa işte o zaman başarı ve güçlü bir ekiple istenilen başarı arkasından gelecektir.

 

Gökçe ÖZCAN: Bu sorumuz fantastik bir soru… Bir medya patronu olduğunuzu düşünelim… Bünyenizde 5 tane karasal anlamda yayın yapan radyonuz olsa, bu radyoları nasıl yönetirdiniz?

Mehmet YAVUZER: Ben bir medya patronu olsam öncelikle nasıl yayın yapan radyo değil nasıl radyo isteyen bir dinleyici kitlesi var onun analizini çıkarırdım. Arkasından bu işin başarılı isimleri var ki gözüm kapalı kendilerine emanet eder kenara çekilirdim. Şuan Türkiye’de bulunan bazı medya patronlarının en büyük sorunu karşımızda duran hedef kitleyi tanımadan bazı müdahalelerde bulunması. Bu da haliyle kuruluşlara zarar veriyor. İşte bu yüzden tek yapmam gereken sağlam ve işini ciddiye alan bir ekip kurup onların başarılarını perçinleyecek yatırımlar yapmak olabilirdi.

 

Erhan YİĞİTCAN: Peki bu yaza damgasını vuran ilk 5 şarkıyı sorsak nasıl bir cevap verirsiniz?

Mehmet YAVUZER: Gülşen – Bangır Bangır

İrem Derici & Emrah Karaduman – Nereden Bilecekmiş

Murat Dalkılıç & Emrah Karaduman – Kırk Yılda Bir Gibisin

Gülçin Ergül – Bir Tanecik Aşkım

Mustafa Ceceli – İlle de Aşk

 

muzrad_mehmet-yavuzer4

 

Gökçe ÖZCAN: Dinlemekten zevk aldığınız sanatçılar hangileridir, hangi müzik türünden hoşlanıyorsunuz?

Mehmet YAVUZER: Radyo programcısı olduğum için sanatçı ismi vermek çok fazla tercih sebebim değildir. Ancak içinde nota olan her şeyi dinlemekte bu işin güzel tarafı… Önemli olan kulağınıza ve ruhunuza nasıl geldiği. Yine de gönlümde nostalji her daim farklı bir yere sahiptir.

 

Erhan YİĞİTCAN: Günlük hayatınızda neler yaparsınız? Sosyal paylaşım sitelerini ne sıklıkla ziyaret edersiniz?

Mehmet YAVUZER: Günün çoğu şirket içerisinde çalışmakla geçiyor ancak şu sıralar yeni projelere hazırlanıyorum. Bir yandan sunumlar ve etkinliklere yoğun şekilde devam ederken diğer taraftan reklam seslendirmeleri yapıyorum. Tüm bunların yanı sıra üzerinde çalışmaya başladığım çok farklı bir projem var ki onu da çok yakında sizlere açıklamış olayım 🙂

 

Erhan YİĞİTCAN, Gökçe Özcan: Röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak yeni sitemiz Müzrad ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Mehmet YAVUZER: Bu keyifli sohbet için öncelikle size ve tüm çalışma arkadaşlarınıza teşekkür ederim. Sizler sayesinde sektörden haber almaya devam ediyoruz. Tüm ekibe sevgilerimle…


Etiketler: ,,,,,,